top of page

WhatsApp Aramaları HTS Kayıtlarına Girer Mi?

  • Yazarın fotoğrafı: Berker HASGÜL
    Berker HASGÜL
  • 28 Mar
  • 8 dakikada okunur

Şantajcıya Verdiğim Parayı Geri Alabilir Miyim?
Makaleye ait temsili görsel.

WhatsApp, günümüzde dünya genelinde yaygın olarak kullanılan bir iletişim platformudur. İnsanlar, sesli ve görüntülü aramalar yapmak, mesajlaşmak ve dosya paylaşmak gibi işlemleri WhatsApp üzerinden gerçekleştirmektedir. Ancak, WhatsApp aramaları ile ilgili hukuki meseleler zaman zaman gündeme gelmektedir. Özellikle, bu aramaların Hukukta Telekomünikasyon Sözleşmesi (HTS) kayıtlarına girip girmeyeceği konusu, bir dizi tartışmayı beraberinde getirmiştir.


Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde, elektronik iletişimin denetimi ve bununla ilgili verilerin kullanımı önemli bir yer tutmaktadır. Ceza muhakemesi ve soruşturma aşamalarında, özellikle telefon görüşmeleri ve diğer elektronik iletişim yöntemleri, delil olarak değerlendirilmekte ve kayıt altına alınmaktadır. WhatsApp aramalarının HTS kayıtlarına dahil olup olmayacağı ise, teknik açıdan, bu tür iletişimin yapılış biçimi ve içerdiği verilerin hukuki durumuna bağlıdır.


Bu makalede, WhatsApp aramalarının HTS kayıtlarına girip girmediği konusu, hukuki açıdan ele alınacak ve mevcut mevzuatlar ışığında açıklığa kavuşturulacaktır. Hem Türk Ceza Kanunu hem de Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde bu konu değerlendirilecek, arama kayıtlarının delil olarak nasıl kullanılabileceği üzerine detaylı bir inceleme yapılacaktır.



 


Bu başlık altında okuyacağınız başlıklara göz atın.
  1. Giriş
  2. HTS Kayıtlarının Hukuki Anlamı ve Kapsamı
  3. WhatsApp İletişim Platformunun Özellikleri
  4. TCK ve CMK Çerçevesinde Elektronik İletişimin İncelenmesi
  5. WhatsApp Aramaları ve HTS Kayıtlarının Kapsamı
  6. WhatsApp Aramalarının Hukuki Değeri ve İspat Aracı Olarak Kullanılması
  7. HTS Kayıtlarının Toplanması ve Kullanılmasıyla İlgili Yasal Düzenlemeler
  8. WhatsApp Aramaları ile İlgili Yargıtay Kararları ve Uygulamalar
  9. Sonuç


 


HTS Kayıtlarının Hukuki Anlamı ve Kapsamı


HTS (Hukukî Telekomünikasyon Sözleşmesi) kayıtları, telekomünikasyon hizmetleri sağlayan şirketlerin, kullanıcıların gerçekleştirdiği iletişim işlemlerine dair verileri toplaması ve saklaması sürecini ifade eder. Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde, bu kayıtlar, özellikle suç soruşturmaları ve kovuşturma süreçlerinde önemli bir delil kaynağı olarak kullanılmaktadır. HTS kayıtları, telefon görüşmeleri, SMS mesajları, internet kullanımı gibi tüm iletişim verilerini kapsayabilir.


Türk Ceza Kanunu'na göre, suçların işlenmesinde kullanılan iletişim araçlarının izlenmesi ve delil olarak kullanılabilmesi, ceza muhakemesi sırasında önemli bir aşama olarak karşımıza çıkar. Bu bağlamda, HTS kayıtları, yalnızca iletişim süreçlerini değil, aynı zamanda bu iletişimlerin yapıldığı zaman dilimlerini ve sürelerini de ortaya koyarak, delil niteliği taşır. CMK da bu kayıtların nasıl elde edileceğini ve kullanılabileceğini düzenlemektedir. Bu düzenlemeler, iletişim özgürlüğü ve gizliliği ile ilgili hakları denetlerken, suçun aydınlatılması adına gerekli işlemlerin yapılmasını sağlayan bir denge kurar.


HTS kayıtlarının kapsamı, sadece telefon görüşmeleriyle sınırlı değildir. İnternet üzerinden yapılan yazılı iletişimler, video ve sesli aramalar gibi çeşitli dijital iletişim türleri de zaman içinde bu kapsama dahil olmuştur. Özellikle son yıllarda internet tabanlı iletişim yöntemlerinin artan kullanımı ile birlikte, WhatsApp ve benzeri uygulamalarda yapılan aramalar da, HTS kayıtları kapsamındaki değerlendirilen iletişim verileri arasında yer almaktadır. Bu gelişme, dijital iletişimin yasal çerçevede nasıl ele alınması gerektiği konusunda yeni sorular ortaya çıkarmaktadır.



WhatsApp İletişim Platformunun Özellikleri


WhatsApp, internet tabanlı bir iletişim platformu olarak, kullanıcılarına anlık mesajlaşma, sesli ve görüntülü arama yapma imkanı sunmaktadır. Kullanıcılar, mobil cihazlar üzerinden veya bilgisayarlarındaki uygulamalar aracılığıyla mesajlaşabilir ve arama yapabilir. WhatsApp’ın sunduğu bu hizmetler, kullanıcıların iletişim kurma biçimlerini köklü bir şekilde değiştirmiş ve geleneksel telefon görüşmelerine alternatif olarak popülerleşmiştir. WhatsApp’ın en önemli özelliklerinden biri, çağrıların sesli veya görüntülü olabilmesidir, bu da kullanıcıların farklı iletişim ihtiyaçlarına uygun seçenekler sunmaktadır.


WhatsApp üzerinden yapılan iletişimler, geleneksel telefon görüşmelerinden farklı olarak, internet protokolü (VoIP) üzerinden gerçekleşmektedir. Bu durum, telefon hatları üzerinden yapılan görüşmelerin HTS kayıtlarına girmesiyle kıyaslandığında teknik olarak farklılıklar yaratmaktadır. WhatsApp, sesli ve görüntülü aramaları VoIP üzerinden ilettiği için, bu tür aramaların telefon hatları aracılığıyla yapılmadığı, dolayısıyla HTS kayıtlarına doğrudan girmediği öne sürülmektedir. Ancak, bu aramaların dijital ortamda gerçekleşmesi, yasal çerçevede nasıl ele alınacağı sorusunu gündeme getirmektedir.


WhatsApp, kullanıcı verilerini uçtan uca şifreleme yöntemiyle korur, bu da aramaların ve mesajların yalnızca gönderici ve alıcı tarafından okunabilir olmasını sağlar. Bu güvenlik özelliği, aramaların içeriğinin mahkemelerde delil olarak kullanılmasını daha karmaşık hale getirebilir. Bu durum, özellikle WhatsApp üzerinden yapılan iletişimlerin yasal bir süreçte kullanılması gerektiğinde önemli bir engel teşkil edebilir. Bu nedenle, WhatsApp aramalarının hukuki açıdan değerlendirilmesi, hem teknik hem de yasal açılardan dikkatle incelenmesi gereken bir konu olmuştur.



 


TCK ve CMK Çerçevesinde Elektronik İletişimin İncelenmesi


Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), suçların soruşturulmasında ve kovuşturulmasında elektronik iletişim verilerinin nasıl kullanılacağını belirleyen yasal düzenlemeleri içermektedir. TCK’nın 135. maddesi, kişisel verilerin korunmasını düzenlerken, aynı zamanda suçların araştırılması amacıyla elektronik iletişim verilerinin nasıl toplanacağı ve kullanılacağına dair hükümler de içerir. Elektronik iletişimin suçla ilişkilendirilmesi, genellikle dijital izlerin ve iletişim kayıtlarının delil olarak kullanılmasını gerektirir. Bu kapsamda, WhatsApp gibi internet tabanlı uygulamalarda yapılan sesli veya görüntülü aramalar, geleneksel telefon görüşmeleriyle benzer şekilde, suçun tespiti ve delil toplama sürecinde değerlendirilebilir.


CMK ise, cezai soruşturmalarda ve yargılamada delil toplama yöntemlerini ayrıntılı bir şekilde belirler. CMK’nın 216. ve 217. maddeleri, iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması ile ilgili hükümleri içermektedir. Bu düzenlemelere göre, eğer bir suç işlendiğine dair yeterli şüphe bulunuyorsa, Cumhuriyet savcısının izni ile iletişim tespit edilip kaydedilebilir. Ancak, bu tür bir müdahale, belirli bir yasal çerçeveye dayanmalı ve kişisel iletişim özgürlüğünü ihlal etmemelidir. WhatsApp gibi platformlarda yapılan iletişim, internet üzerinden gerçekleştiği için, bu tür bir müdahale, özellikle şifreli veri ve dijital ortamın güvenliği açısından daha karmaşık hale gelebilir.


TCK ve CMK kapsamında, elektronik iletişimin delil olarak kullanılması, yalnızca hukuka uygun bir şekilde elde edilen verilerle mümkündür. WhatsApp aramalarının HTS kayıtlarına girmemesi, bu verilerin elde edilmesinin zorluklarını artırsa da, gerekirse mahkemeler ve kolluk kuvvetleri, dijital delil toplama tekniklerini kullanarak bu verilerin doğruluğunu ve geçerliliğini belirleyebilir. Bununla birlikte, bu tür delillerin kabul edilebilirliği, yalnızca hukuki prosedürlere ve kişisel verilerin korunmasına uygun şekilde toplandığı takdirde sağlanabilir. Bu durum, WhatsApp gibi uygulamalarda yapılan aramaların delil olarak kullanılabilirliğini doğrudan etkileyen bir faktördür.



WhatsApp Aramaları ve HTS Kayıtlarının Kapsamı


WhatsApp üzerinden yapılan sesli ve görüntülü aramalar, geleneksel telefon görüşmeleri ile karşılaştırıldığında, farklı bir teknoloji kullanılarak gerçekleştirilir. Geleneksel telefon görüşmeleri, telefon hatları üzerinden yapılırken, WhatsApp aramaları VoIP (Voice over Internet Protocol) teknolojisi ile internet üzerinden yapılmaktadır. Bu fark, WhatsApp aramalarının HTS (Hukukî Telekomünikasyon Sözleşmesi) kayıtlarına girip girmemesi konusunda hukuki bir belirsizlik yaratmaktadır. HTS kayıtları, yalnızca telefon hatları aracılığıyla yapılan iletişimleri kapsamakta ve internet tabanlı iletişim sistemlerinin kapsam dışında bırakılması, bu aramaların HTS verilerinde yer almamasına neden olmaktadır.


Ancak, CMK çerçevesinde suç soruşturmalarında ve kovuşturmalarda, dijital veriler ve iletişim kayıtları delil olarak kullanılabilmektedir. WhatsApp aramaları da, internet tabanlı iletişim olarak sayıldığından, bu tür aramalara dair verilerin HTS kayıtlarıyla doğrudan ilişkilendirilememesi, yasal sürecin uygulanmasında zorluklar yaratmaktadır. Bu durumda, WhatsApp aramalarının HTS verilerine dâhil edilip edilmeyeceği, ilgili yasal düzenlemelere ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak değişebilir.


Öte yandan, WhatsApp üzerinden yapılan aramalar, özellikle suç soruşturmalarında önemli bir delil kaynağı olabilir. Ancak bu verilerin elde edilmesi, geleneksel telefon görüşmelerinden farklı bir süreç gerektirir. WhatsApp gibi uygulamalar, uçtan uca şifreleme gibi güvenlik önlemleri sunduğundan, arama verilerinin tespit edilmesi daha karmaşık hale gelir. Bu nedenle, HTS verilerinin dışında kalan WhatsApp aramaları, dijital delil toplama yöntemleriyle yasal yollarla elde edilebilir, ancak doğrudan HTS kayıtlarında yer almaz.



WhatsApp Aramalarının Hukuki Değeri ve İspat Aracı Olarak Kullanılması


WhatsApp aramaları, dijital ortamda yapılan iletişim türleri arasında yer aldığından, bu tür aramaların hukuki değeri de, geleneksel telefon görüşmelerinden farklılık gösterebilir. Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), suç soruşturmalarında dijital delillerin kullanılabilmesini mümkün kılmakla birlikte, bu delillerin nasıl değerlendirileceği ve ne şekilde ispat aracı olarak kabul edileceği hususunda net düzenlemelere sahiptir. Özellikle, iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması hususları, CMK'nın 135. maddesi ve 216. maddesinde düzenlenmiştir.


WhatsApp üzerinden yapılan aramalar, şifreli bir ortamda gerçekleştirildiği için, bu verilerin mahkemeler tarafından ispat aracı olarak kullanılabilmesi için belirli hukuki prosedürlere uyulması gerekmektedir. Bu tür aramaların hukuki değeri, yalnızca iletişimin içeriğine değil, aynı zamanda iletişimin elde edilme şekline de bağlıdır. WhatsApp aramalarının delil olarak kullanılabilmesi için, yasal otoritelerin bu verilere erişim hakkına sahip olması ve veri toplama sürecinin hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilmiş olması gerekir. Bu bağlamda, WhatsApp aramalarının mahkemelerde kullanılabilirliği, veri güvenliği, şifreleme gibi teknik engelleri aşarak, hukuki açıdan geçerli olabilecek bir biçimde toplanması koşuluna bağlıdır.


WhatsApp aramalarının hukuki değeri, sadece içeriklerinin değerlendirilmesiyle sınırlı kalmaz. Aramanın yapıldığı zaman dilimi, taraflar arasındaki iletişim sıklığı ve diğer teknik veriler de, bu tür aramaların ispat aracı olarak kullanılmasını güçlendirebilir. Bu nedenle, WhatsApp üzerinden yapılan sesli ve görüntülü aramalar, uygun delil toplama prosedürleri takip edilerek, suçların aydınlatılmasında önemli bir rol oynayabilir. Ancak, bu tür delillerin geçerli olabilmesi için, yasal sınırların ve gizlilik ilkelerinin ihlal edilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.



HTS Kayıtlarının Toplanması ve Kullanılmasıyla İlgili Yasal Düzenlemeler


HTS kayıtları, iletişim sağlayıcıları tarafından kullanıcıların telefon görüşmeleri, SMS mesajları, internet kullanımı gibi verileri toplamak ve saklamak amacıyla düzenlenen kayıtlardır. Bu kayıtlar, ceza muhakemesi süreçlerinde delil olarak kullanılmak üzere toplanabilir. Ancak, HTS kayıtlarının elde edilmesi ve kullanılması, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde belirli hukuki prosedürlere ve denetimlere tabidir. TCK’nın 135. maddesi, iletişimin gizliliği ve kişisel verilerin korunması konusundaki hükümleriyle, iletişim verilerinin izinsiz olarak toplanmasını engellemektedir. Bununla birlikte, suçların soruşturulması ve delil toplama amacıyla bu verilerin toplanması, CMK’nın 135. ve 216. maddeleri uyarınca mümkündür.


CMK, suç soruşturmalarında ve kovuşturma işlemlerinde iletişim verilerinin elde edilmesini düzenleyen hükümleri içermektedir. Bu verilerin elde edilebilmesi için, Cumhuriyet savcısının izni gerekmektedir. İletişim tespitinin yapılabilmesi için, önceden suçla bağlantılı şüphelerin olması ve bu şüphelerin delillerle desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca, toplama işlemi sırasında, kişisel verilerin korunması ve mahremiyet haklarına saygı gösterilmesi esastır. WhatsApp gibi internet tabanlı iletişim araçları söz konusu olduğunda, HTS kayıtları aracılığıyla elde edilebilecek verilerin sınırları daha karmaşık hale gelir. Bu verilerin elde edilmesi, şifreleme gibi güvenlik önlemleri nedeniyle daha fazla zorluk içerebilir ve dolayısıyla, dijital delillerin elde edilmesi için farklı yöntemlerin kullanılması gerekebilir.


Yasal düzenlemelere göre, HTS kayıtlarının kullanılması yalnızca yasal izinler çerçevesinde yapılabilir. Bu nedenle, WhatsApp gibi uygulamalarda yapılan iletişimler, doğrudan HTS verilerine dahil edilmese de, bu verilerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi ve değerlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu süreç, suçların aydınlatılmasında ve adaletin sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, iletişim özgürlüğü ve kişisel verilerin korunması ilkelerine saygı gösterilmesi, bu süreçte önemlidir.



WhatsApp Aramaları ile İlgili Yargıtay Kararları ve Uygulamalar


WhatsApp aramalarının hukuki değeri ve delil olarak kullanılabilirliği ile ilgili yargı kararları, Türk yargı sisteminde önemli bir yer tutmaktadır. Yargıtay, özellikle dijital ortamda yapılan iletişimlerin delil olarak kabul edilmesi ve kullanılmasına yönelik çeşitli kararlar vermiştir. Yargıtay, internet üzerinden yapılan iletişimlerin delil olarak değerlendirilebilmesi için, bu iletişimin doğru ve güvenilir bir şekilde elde edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu çerçevede, WhatsApp aramaları gibi dijital delillerin geçerliliği, hem teknik hem de hukuki açıdan sıkı denetimlere tabi tutulmaktadır.


Yargıtay kararlarında, WhatsApp aramaları ve benzeri dijital iletişim verilerinin, ceza yargılamasında delil olarak kullanılabilmesi için, öncelikle bu verilerin yasal bir şekilde elde edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Özellikle, iletişimlerin şifrelenmesi ve dijital güvenlik önlemleri, bu verilerin hukuka uygun olarak toplanmasını zorlaştıran faktörlerdir. Bu nedenle, WhatsApp aramalarının mahkemelerde kullanılabilmesi için, iletişim verilerinin yasal yollarla elde edilmesi ve teknik güvenlik önlemlerinin aşılması gereklidir. Yargıtay, bu tür dijital verilerin, hukuka uygun bir şekilde toplandığında ve doğru bir şekilde değerlendirilmek üzere mahkemeye sunulduğunda geçerli delil olarak kabul edilebileceğini kabul etmektedir.


Bununla birlikte, Yargıtay kararları, dijital delillerin toplama ve değerlendirilme süreçlerinde dikkat edilmesi gereken önemli hususları da ortaya koymaktadır. WhatsApp aramalarının delil olarak kabul edilmesi için, iletişim verilerinin gizliliği ihlal edilmeden, yasal prosedürlere uygun bir biçimde toplanması gereklidir. Aksi takdirde, bu veriler hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş sayılabilir ve mahkeme tarafından geçerli bir delil olarak kabul edilmez. Yargıtay, dijital delillerin toplandığı ve kullanıldığı davalarda, her zaman hukuki standartlara ve yasal düzenlemelere uygunluğa öncelik verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu nedenle, WhatsApp aramalarının hukuki olarak geçerli bir delil olabilmesi için, bu verilerin toplanma şekli ve kullanılabilirliği üzerine titizlikle durulmalıdır.



Sonuç


WhatsApp aramalarının HTS kayıtlarına girip girmediği sorusu, dijital iletişimin hukuki açıdan nasıl değerlendirileceği konusunda önemli bir meseleyi gündeme getirmektedir. Geleneksel telefon görüşmeleri, telefon hatları üzerinden gerçekleştirildiği için HTS kayıtlarına dahil edilebilirken, WhatsApp gibi internet tabanlı uygulamalarda yapılan aramalar VoIP (Voice over Internet Protocol) teknolojisi ile gerçekleşmektedir. Bu durum, WhatsApp aramalarının doğrudan HTS kayıtlarına dâhil edilmemesine yol açmaktadır.


Ancak, Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) çerçevesinde, dijital verilerin ve iletişimin delil olarak kullanımı, belirli yasal düzenlemelere ve prosedürlere tabidir. WhatsApp üzerinden yapılan aramalar, şifreleme gibi güvenlik önlemleri nedeniyle doğrudan HTS verileriyle ilişkilendirilemez, ancak bu aramaların delil olarak kullanılması mümkündür. Bu kullanım, yalnızca verilerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi koşuluyla geçerli olacaktır. CMK ve TCK, dijital verilerin toplanması ve değerlendirilmesi ile ilgili detaylı düzenlemeler sunarak, suçların aydınlatılmasında dijital iletişimin önemli bir araç olmasını sağlamaktadır.


Sonuç olarak, WhatsApp aramaları, HTS kayıtlarına doğrudan dâhil olmasa da, yasal çerçevede elde edilen dijital veriler olarak hukuki süreçlerde kullanılabilir. Ancak, bu tür verilerin delil olarak geçerli olabilmesi için, iletişim verilerinin gizliliği ve kişisel haklar korunarak, yasal prosedürler doğrultusunda toplanması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. WhatsApp aramalarının hukuki değeri, hem teknik hem de yasal açıdan dikkatle ele alınmalı ve adaletin sağlanması için bu dijital verilerin doğru bir biçimde kullanılması sağlanmalıdır.



 


Kendinizi bu denli bir duruma yakın hissediyorsanız, zaman kaybetmeden bize ulaşın.







 


Dijital iletişimin yükselişiyle birlikte, WhatsApp gibi internet tabanlı uygulamalarda yapılan aramaların hukuki süreçlerde nasıl değerlendirileceği önemli bir konu haline gelmiştir. HTS kayıtları, geleneksel telefon görüşmelerini kapsarken, dijital platformlardaki iletişimin delil olarak kullanılabilirliği, yalnızca doğru prosedürlerle elde edilmesine bağlıdır. Bu nedenle, dijital verilerin yasal yollarla toplanması ve kişisel verilerin korunmasına özen gösterilmesi, adaletin sağlanmasında büyük bir öneme sahiptir. Hukuki süreçlerde dijital iletişim verilerinin rolü giderek artarken, bu verilerin nasıl kullanılacağına dair yasal çerçevenin netleştirilmesi gerekmektedir.

Avukat Berker HASGÜL, Mart - 2025


Comments


Tüm hakları saklıdır. 2024 Hasgül Hukuk Bürosu

bottom of page