top of page

Azar ve TikTok Üzerinden Dolandırıcılık

  • Yazarın fotoğrafı: Alper SEFA
    Alper SEFA
  • 28 Şub
  • 8 dakikada okunur
Makaleye ait temsili görsel.
Makaleye ait temsili görsel.


Günümüzde dijital platformlar, bireyler arasındaki iletişimi kolaylaştıran ve sosyal etkileşimi artıran araçlar haline gelmiştir. Azar ve TikTok gibi uygulamalar, kullanıcılarına anlık görüntülü sohbet veya canlı yayın yapma imkânı sunarak geniş kitlelere ulaşmaktadır. Ancak bu tür platformlar, kötü niyetli kişilerin dolandırıcılık faaliyetlerini gerçekleştirmesi için de uygun bir zemin oluşturmaktadır.


Özellikle kimlik gizleme imkânı sunan veya anonim iletişime olanak tanıyan dijital ortamlar, dolandırıcıların sahte kimlikler oluşturarak mağdurları kandırmasını kolaylaştırmaktadır. Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde düzenlenmiş olup, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlendiğinde daha ağır yaptırımlara tabi tutulmaktadır. Bu nedenle, Azar ve TikTok gibi platformlar üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık faaliyetleri, hem bireysel hem de kamusal güvenliği tehdit eden bir boyuta ulaşmaktadır.


Bu makalede, söz konusu dolandırıcılık yöntemleri detaylı bir şekilde ele alınarak, mağdurların hukuki hakları ve yetkili makamların suçla mücadeledeki rolü incelenecektir. Ayrıca, bu tür suçlara karşı alınabilecek önleyici tedbirler ve bireysel güvenlik önlemleri hakkında bilgilendirme yapılacaktır.



 


Bu başlık altında okuyacağınız başlıklara göz atın.

  1. Giriş
  2. Azar ve TikTok Üzerinden İşlenen Dolandırıcılık Suçlarının Genel Görünümü
  3. TCK ve CMK Kapsamında Dolandırıcılık Suçunun Unsurları
  4. Sosyal Medya ve Canlı Yayın Platformlarında Dolandırıcılık Yöntemleri
  5. Mağdurların Hukuki ve Cezai Hakları
  6. Siber Suçlarla Mücadelede Yetkili Makamların Rolü
  7. Azar ve TikTok Üzerinden İşlenen Dolandırıcılık Suçlarında Delil Toplama Süreci
  8. Önleyici Tedbirler ve Dijital Güvenlik Önerileri
  9. Sonuç


 


Azar ve TikTok Üzerinden İşlenen Dolandırıcılık Suçlarının Genel Görünümü


Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte, internet tabanlı dolandırıcılık suçları da artış göstermektedir. Azar ve TikTok gibi platformlar, kullanıcılarına geniş bir etkileşim alanı sunarken, dolandırıcıların mağdurlara ulaşmasını da kolaylaştırmaktadır. Bu tür uygulamalar, özellikle kimlik doğrulama süreçlerinin sınırlı olması nedeniyle kötü niyetli kişilerin sahte profiller oluşturarak dolandırıcılık yapmasına elverişli bir ortam sağlamaktadır.


Azar üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılıklarda, genellikle rastgele eşleştirilen kullanıcılar arasındaki görüntülü sohbetlerden yararlanılmaktadır. Dolandırıcılar, karşı tarafın güvenini kazanarak hediye isteme, para talep etme veya yatırım vaadiyle kandırma gibi yöntemlere başvurmaktadır. TikTok üzerinde ise özellikle canlı yayınlar aracılığıyla dolandırıcılık faaliyetleri sıkça görülmektedir. Sahte çekilişler düzenlemek, bağış toplama bahanesiyle para istemek veya mağdurları özel mesaj yoluyla yönlendirerek farklı platformlarda dolandırmak yaygın yöntemler arasında yer almaktadır.


Bu tür suçlar, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan dolandırıcılık hükümleri kapsamında değerlendirilmektedir. Özellikle bilişim sistemleri kullanılarak haksız kazanç sağlanması, nitelikli dolandırıcılık suçu olarak kabul edilmekte ve ağır cezalara tabi olmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca, bu suçların soruşturulması sırasında delil tespiti büyük önem taşımakta olup, mağdurların yetkili makamlara başvurarak yasal haklarını kullanmaları gerekmektedir.



TCK ve CMK Kapsamında Dolandırıcılık Suçunun Unsurları


Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde dolandırıcılık suçu, hileli davranışlarla bir kişiyi aldatarak kendisine veya bir başkasına haksız çıkar sağlamak olarak tanımlanmıştır. Suçun nitelikli hâli ise TCK’nın 158. maddesinde düzenlenmiş olup, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi hâlinde cezanın artırılacağı hükme bağlanmıştır. Azar ve TikTok üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık eylemleri, genellikle bilişim sistemleri aracılığıyla gerçekleştirildiği için nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilmekte ve fail hakkında daha ağır yaptırımlar öngörülmektedir.


Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde, bu suçların soruşturulması ve kovuşturulması resen yürütülmektedir. Kolluk kuvvetleri ve savcılık makamları, mağdurun şikâyeti üzerine veya resen harekete geçerek dijital delilleri toplamakta ve bilirkişi raporlarıyla suçun oluşumunu incelemektedir. CMK’nın 134. maddesi uyarınca, suçun aydınlatılabilmesi için hâkim kararıyla bilişim sistemlerine el konulabilmekte ve gerekli teknik incelemeler yapılabilmektedir.


Yargıtay, bilişim sistemleri üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık suçlarında, failin aldatıcı ve hileli bir davranış sergilemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin, Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 2021/7654 Esas, 2022/9345 Karar sayılı ilamında, sosyal medya üzerinden mağdura yatırım vaadi sunarak para talep eden sanığın eylemi, nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilmiş ve sanığa verilen cezanın artırılması gerektiğine hükmedilmiştir. Benzer şekilde, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2020/4587 Esas, 2021/6732 Karar sayılı kararında, sanığın sahte bir sosyal medya profili oluşturarak mağdurlardan bağış adı altında para topladığı olayda, eylemin TCK 158/1-f bendi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçu oluşturduğuna karar verilmiştir.


Bu doğrultuda, Azar ve TikTok gibi platformlarda işlenen dolandırıcılık suçlarında mağdurların hukuki haklarını bilmesi, yetkili makamlara başvurarak suç duyurusunda bulunması ve dijital delillerin muhafaza edilmesi büyük önem taşımaktadır.



Sosyal Medya ve Canlı Yayın Platformlarında Dolandırıcılık Yöntemleri


Dijital platformlarda işlenen dolandırıcılık suçları, teknolojik gelişmelerle birlikte farklı yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Özellikle Azar ve TikTok gibi platformlar, anlık iletişim ve canlı yayın özellikleri nedeniyle kötü niyetli kişilerin mağdurlara ulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Bu tür dolandırıcılık yöntemleri, genellikle mağdurun güvenini kazanarak veya teknik açıkları kullanarak gerçekleştirilmektedir.


Azar uygulaması üzerinden işlenen dolandırıcılık suçlarında, dolandırıcılar genellikle sahte profiller oluşturarak görüntülü sohbet yoluyla mağdurlar ile iletişime geçmektedir. Bu süreçte, kimliklerini gizlemek için sanal numaralar, VPN ve ses değiştirme yazılımları gibi teknolojik araçlar kullanmaktadırlar. Dolandırıcılar, mağdurları para göndermeye teşvik etmek için duygusal manipülasyon, sahte yatırım teklifleri veya şantaj yöntemleri kullanmaktadır. Özellikle ekran kaydı alınarak mağdura yönelik tehditlerin gerçekleştirilmesi, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabilecek unsurlar arasında yer almaktadır.


TikTok üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılıklar ise daha geniş bir kitleye hitap eden canlı yayınlar ve özel mesajlaşmalar yoluyla işlenmektedir. Dolandırıcılar, sahte çekilişler düzenleyerek veya yatırım vaadi sunarak mağdurlardan para talep edebilmektedir. Özellikle TikTok’un “hediye” ve “bağış” sistemini kötüye kullanan kişiler, takipçilerini kandırarak maddi menfaat sağlamaktadır. Teknik olarak, bu tür dolandırıcılıklarda sahte hesaplar ve botlar kullanılarak mağdurların güveni kazanılmakta, canlı yayınlarda sahte kullanıcılar aracılığıyla gerçek dışı bir ilgi oluşturulmaktadır.


Bilişim sistemleri kullanılarak gerçekleştirilen bu dolandırıcılık yöntemleri, Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f maddesi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçu olarak değerlendirilmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca, bu suçlarla ilgili soruşturmalarda delil tespiti büyük önem taşımaktadır. Dijital ortamda işlenen suçlar nedeniyle oluşan log kayıtları, IP adresleri, mesajlaşma içerikleri ve canlı yayın kayıtları, soruşturma süreçlerinde adli bilişim incelemelerine tabi tutulmaktadır. Özellikle CMK’nın 134. maddesi kapsamında hâkim kararı ile bilişim sistemlerine el konulabilmekte ve suç unsurlarının teknik analizi gerçekleştirilmektedir.


Bu bağlamda, mağdurların dolandırıcılık olaylarına karşı bilinçli olması, kişisel bilgilerini ve finansal bilgilerini koruması, şüpheli hesaplarla etkileşime girmemesi ve olası bir dolandırıcılık durumunda derhâl yetkili makamlara başvurması gerekmektedir.



Mağdurların Hukuki ve Cezai Hakları


Azar ve TikTok gibi platformlar üzerinden dolandırıcılığa maruz kalan kişiler, Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde hukuki ve cezai haklarını kullanabilmektedir. TCK’nın 157. ve 158. maddeleri uyarınca, dolandırıcılık suçu mağdurun rızası dışında haksız bir menfaat sağlanması ile oluşmakta olup, bilişim sistemleri kullanılarak işlendiğinde ceza artırımına tabi tutulmaktadır.


Mağdurlar, dolandırıcılık suçu nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak failin tespiti ve yargılanmasını talep edebilirler. Suç duyurusu dilekçesinde, dolandırıcılığın nasıl gerçekleştiği, faile ilişkin mevcut bilgiler, varsa görsel ve yazılı deliller detaylı şekilde belirtilmelidir. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca, mağdurların ifade işlemleri sırasında teknik destek alabilmeleri mümkün olup, gerektiğinde adli bilişim uzmanlarından bilirkişi raporu talep edilebilir.


Hukuki olarak mağdurlar, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca, haksız fiilden zarar gören kişi, uğradığı zararın tazminini talep edebilir. Ayrıca, dolandırıcılık nedeniyle gerçekleştirilen para transferleri veya haksız kazançlar için ilgili banka ve ödeme kuruluşlarına başvurularak, hesap hareketlerinin dondurulması ve iade edilmesi talep edilebilir. Mağdurların haklarını tam olarak koruyabilmesi için uzman bir avukat desteği alması önem arz etmektedir.



Siber Suçlarla Mücadelede Yetkili Makamların Rolü


Azar ve TikTok gibi dijital platformlarda işlenen dolandırıcılık suçlarıyla mücadelede, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) önemli bir rol üstlenmektedir. Bu kurumlar, dolandırıcılığın tespit edilmesi, faillerin yakalanması ve mağdurların korunması için teknik ve hukuki süreçleri yürütmektedir.


Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, özellikle sosyal medya ve internet üzerinden işlenen suçlarla ilgili teknik analizler yaparak faillerin kimlik tespitini gerçekleştirmektedir. IP adresi takibi, dijital delil analizi ve platformlardan bilgi talebi gibi yöntemlerle suç soruşturmalarına katkıda bulunmaktadır. CMK’nın 134. maddesi kapsamında, hâkim kararıyla şüphelilere ait bilişim sistemlerine el konulabilmekte ve detaylı incelemeler yapılabilmektedir.


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, dolandırıcılık faaliyetleri yürüten hesapların tespit edilmesi ve erişimin engellenmesi konusunda yetkilidir. 5651 sayılı Kanun çerçevesinde, zararlı içeriklerin kaldırılması ve dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan internet sitelerinin erişime kapatılması için BTK tarafından idari tedbirler uygulanabilmektedir.


Cumhuriyet Başsavcılıkları, mağdurların şikâyetleri doğrultusunda soruşturma süreçlerini başlatarak, delillerin toplanması ve faillerin yargılanması için gerekli işlemleri yürütmektedir. Özellikle uluslararası bir boyut kazanan dolandırıcılık olaylarında, Interpol ve ilgili yabancı makamlarla iş birliği yapılarak faillerin yakalanması sağlanmaktadır.


Yetkili makamların etkin çalışabilmesi için mağdurların delilleri eksiksiz sunması ve şikâyet süreçlerini gecikmeden başlatması büyük önem taşımaktadır. Dijital dolandırıcılık suçlarının önlenmesi için bu kurumlar tarafından teknik denetimlerin artırılması ve platformların daha sıkı kontrol edilmesi gerekmektedir.



Azar ve TikTok Üzerinden İşlenen Dolandırıcılık Suçlarında Delil Toplama Süreci


Dolandırıcılık suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması sürecinde, delillerin zamanında ve eksiksiz toplanması büyük önem taşımaktadır. Azar ve TikTok gibi dijital platformlar üzerinden işlenen dolandırıcılık suçlarında, mağdurların ve yetkili makamların kullanabileceği çeşitli delil türleri bulunmaktadır.


Bilişim sistemleri aracılığıyla işlenen dolandırıcılık suçlarında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca dijital delil incelemesi yapılabilmektedir. Bu kapsamda, suç teşkil eden eylemin tespit edilebilmesi için ekran görüntüleri, mesajlaşma kayıtları, para transfer bilgileri ve IP adresleri gibi verilerin toplanması gerekmektedir. Özellikle canlı yayın veya görüntülü sohbet yoluyla gerçekleştirilen dolandırıcılık olaylarında, ekran kaydı alınması ve dolandırıcının kullandığı hesap bilgilerinin saklanması büyük önem taşımaktadır.


Yetkili makamlar, sosyal medya platformlarıyla iş birliği yaparak kullanıcı bilgilerini ve işlem kayıtlarını talep edebilmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçu işlendiğinde, failin tespiti için uluslararası adli yardımlaşma mekanizmaları devreye girebilmektedir. Özellikle yurt dışı merkezli platformlarda faaliyet gösteren dolandırıcıların kimlik bilgilerinin tespit edilebilmesi için Interpol ve Europol gibi kuruluşlarla iş birliği yapılmaktadır.


Mağdurlar, delil toplama sürecinde hatalı işlemler yapmamak adına uzman bir avukattan destek almalıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu gereği, dijital delillerin hukuka uygun şekilde toplanması ve mahkemeye sunulması gerekmektedir. Hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller, yargılama sürecinde geçersiz sayılabileceğinden, tüm işlemlerin yasal çerçevede yürütülmesi önem arz etmektedir.



Önleyici Tedbirler ve Dijital Güvenlik Önerileri


Dijital dolandırıcılık suçlarının önlenmesi için bireysel ve kurumsal düzeyde alınması gereken çeşitli tedbirler bulunmaktadır. Azar ve TikTok gibi platformları kullanan bireylerin, kişisel verilerini ve finansal bilgilerini koruma konusunda bilinçli hareket etmesi, dolandırıcılık girişimlerine karşı önemli bir önlem oluşturmaktadır.


Özellikle bilinmeyen kişilerle yapılan iletişimlerde dikkatli olunmalı, görüntülü sohbet ve canlı yayın sırasında herhangi bir kişisel veya finansal bilgi paylaşılmamalıdır. Dolandırıcılar genellikle mağdurların güvenini kazanarak hediye gönderme, yatırım fırsatları sunma veya bağış toplama gibi yöntemlerle para talep etmektedir. Bu tür taleplerle karşılaşıldığında, karşı tarafın kimliği doğrulanmalı ve gerekirse yetkili makamlara başvurulmalıdır.


Teknik güvenlik önlemleri kapsamında, cihazlara güncel güvenlik yazılımları yüklenmeli ve hesap güvenliği için iki aşamalı kimlik doğrulama sistemleri kullanılmalıdır. Özellikle sosyal medya hesaplarında güçlü şifreler oluşturulmalı ve hesap bilgilerinin ele geçirilmesini önlemek için bilinmeyen bağlantılara tıklamaktan kaçınılmalıdır.


Kurumlar ve yetkili makamlar, dijital dolandırıcılık konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla eğitim programları ve farkındalık kampanyaları düzenlemelidir. Ayrıca, sosyal medya platformlarının daha sıkı denetlenmesi ve dolandırıcılıkla ilgili şikâyetlerin hızlı bir şekilde işleme alınması, suçların önlenmesi açısından önemli bir adım olacaktır.


Bireylerin bilinçli hareket etmesi ve teknolojik güvenlik önlemlerini uygulaması, dolandırıcılık mağduru olma riskini en aza indirecek ve dijital platformların güvenli kullanımını destekleyecektir.



 


Sonuç


Azar ve TikTok gibi dijital platformlar, sundukları interaktif özelliklerle büyük bir kullanıcı kitlesine hitap etmekte olup, bu durum kötü niyetli kişilerin dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunabilmesine zemin hazırlamaktadır. Sosyal medya ve canlı yayınlar üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık suçları, hem bireysel hem de toplumsal güvenliği tehdit etmekte, bu tür suçların tespiti ve cezalandırılması için güçlü bir hukuki altyapının oluşturulmasını zorunlu hale getirmektedir.


Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu, dijital ortamda işlenen suçlarla mücadele için kapsamlı düzenlemelere sahiptir. Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen dolandırıcılık suçları, ceza hukuku kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçları arasında yer almakta ve mağdurların hukuki haklarını korumak adına devlet ve ilgili makamlar tarafından çeşitli tedbirler alınmaktadır. Ancak, dijital dolandırıcılıkla mücadelede en önemli faktörlerden biri, bireylerin bu suçlara karşı bilinçli olmaları ve gerekli önlemleri almalarıdır.


Önleyici tedbirler ve dijital güvenlik önlemleri, kullanıcıların dolandırıcılık mağduru olma riskini önemli ölçüde azaltmaktadır. Bunun yanı sıra, suçluların yakalanması ve cezalandırılması için hukuki süreçlerin etkin bir şekilde işlemesi, mağdurların zararlarının tazmin edilmesi ve dolandırıcılıkla mücadelenin güçlendirilmesi adına kritik bir öneme sahiptir. Dijital güvenliğin artırılması ve kamuoyu bilinçlendirmeleriyle, bu tür suçların yaygınlaşmasının önüne geçilebilir ve dijital ortamda güvenli bir etkileşim sağlanabilir.



 


Kendinizi bu denli bir duruma yakın hissediyorsanız, zaman kaybetmeden bize ulaşın.







 


Dijital dünyada güvenliğinizi sağlamak, her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Azar ve TikTok gibi platformlar, sundukları interaktif ve hızlı iletişim fırsatlarıyla aynı zamanda dolandırıcılar için büyük bir fırsat yaratıyor. Bu nedenle, kişisel bilgilerinizi ve finansal güvenliğinizi korumak için dikkatli olmalı, şüpheli faaliyetlerle karşılaştığınızda hemen yetkili makamlara başvurmalısınız. Unutmayın, dijital ortamda dikkatli adımlar atmak, dolandırıcılık gibi risklerle karşılaşma olasılığınızı en aza indirecektir.

Adli Bilişim Uzm. Alper SEFA, Şubat - 2025


Comments


Tüm hakları saklıdır. 2024 Hasgül Hukuk Bürosu

bottom of page